Ülkemize Gerçek Katkı Payımız Kadar İyi Vatandaşız

24 Nisan 2018 Salı 1018 0 yorum

İyiliği, doğruluğu ve tüm olumlu düşünce, tutum ve davranışları bilir, beğenir, över ve alkışlarız. 

Ne zaman ki bilip, beğendiğimiz ve övgü ile alkışla değerlendirdiğimiz bu düşünce, tutum ve davranışları menfaatlerimizin üstünde tutarak hayatımızın sürdürülebilir birer parçası haline getiririz, işte o zaman bizler gerçek birer insan oluruz. 

Hareketlerimizin temelinde iyi niyet olduğu sürece vicdanlarımız rahat ve huzurlu olacaktır, bu kesin; ancak kıymet verdiğim bir yüreğin bana söylediği şu cümle her birimizin kulağında küpe, yolunda fener olmalı bence: 

"İyi niyetli bir insan olmak iyi Murat hocam, fakat gerçekten iyi bir insan olmak esas sorumluluğumuz olmalı. İnsanlığın ve bu güzel ülkenin huzura etmesi ancak bu şekilde mümkün."

Öğütlediğimiz ve alkışladığımız her türlü olumlu değeri kendi yaşam yolumuzun daimi sakinleri yapmak fevkalade önemli sevgili dostlar.

Bir insan düşünün, eğitimiyle, duruşu ve donanımıyla ve hatta erdem dolu düşünce, tavır ve davranışlarıyla göz kamaştırıyor. Aynı insan bir futbol fanatizmiyle az önce saydığımız ve sahip olduğunu düşündüğümüz tüm değerlere ters bir şekilde saldırgan, kırıcı, ahlaki değerleri ve adalet olgusunu hiçe sayacak ifadeler kullanabiliyor, taraftarı olduğu takımın ismi, renkleri ve her ne demekse 'felsefesi' için kalp kırmak bir yana can bile alabilecek çizgilerde gezinebiliyor.

Veya başka bir insan daha düşünün ki zekası, eğitimi ve donanımıyla, inançları konusundaki hassasiyeti ve manevi değerleriyle örnek bir kimlik sergiliyor. Ancak aynı kişi bir siyasi düşünce ya da ideoloji uğruna inandığını iddia ettiği tüm değerleri kendisine kalkan edebilecek kadar kontrolden çıkabiliyor, saldırgan tavırlarıyla çevresindekileri hiç çekinmeden yerden yere vuruyor; gerekirse o çok muhteşem değerleri için insan canına kıymaya kadar giden bazı kontrolsüzlükleri gayet doğalmış gibi savunabiliyor.

Veya bir başka birini düşünün, ruhsallıkta, aydınlanma ve tekamül söylemlerinde önde gidiyor; yüzünden gülümseme, dilinden sevgi, barış, eşitlik ve demokrasi sözcükleri eksik olmuyor. Hoşgörü, affetme ve kişisel gelişim konularında bıkmıyor, yorulmuyor seminer seminer geziyor; bu konularla ilgili piyasada kaç tane kitap varsa okuyor, hatta sadece okumuyor adeta hatmediyor... Fakat aynı insan hiç çekinmeden insanların arkalarından konuşabiliyor, kolayca hakaretler edip ağıza alınmayacak sözlerle küfürler edebiliyor, çıkarlarına ters bir para hesabı gördüğünde birden en kurnaz, tabiri caizse en 'çakal' tüccar görünümlü varlıklara dönüşebiliyor. 

...

Neyse, demem o ki bana söylenen ve yazımızın başında da sizlerle paylaştığım ifadeyi sıkça hatırlamamızda büyük yarar var:

"İyi niyetli bir insan olmak iyi, fakat gerçekten iyi bir insan olmak esas sorumluluğumuz olmalı. İnsanlığın ve bu güzel ülkenin huzura etmesi ancak bu şekilde mümkün."

Bilmek ve/ya donanmak tek başlarına bir anlam ifade etmiyorlar. O bildiklerimiz ışığında ve doğrultusunda yaşamak şart...

 

Selam, sevgi ve saygılarımla, Kaplan 🐯


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın