Dışı Sizi, İçi Bizi Yakar

29 Eylül 2017 Cuma 1239 0 yorum

Gelişmişlik, toplumları o üst noktalara taşıyıp, sonrasında ulaşılan bu gelişmişlik düzeyini sürdürülebilir kılacak bireysel donanımlara ve belki de daha çok da farkındalıklı bireylere ihtiyaç duyar. 

İnsanlık tarihinde sadece bilim ve teknolojinin ürünlerini ve/ya başka kültürlere ait düşünceleri ithal ederek ilerleyebilmiş bir topluma rastlamayız.

Bizlerin şu dönemdeki önceliklerinden birisi ‘bilim felsefesi’ alanında temel çalışmaları başlatmaktır. Aksi taktirde paraları olduğu için bilim, teknoloji ve düşünce ithal eden ama ‘makyajcı ve taklitçi bir tutumdan ileriye gidemeyen körfez ülkeleri’ gibi olma riski çok yüksektir. 

Bir milleti oluşturan her bir bireyin olumlu dönüşümü adına adımlar atmamız çok önemlidir. Bu sayede kendisini oluşturan bireylerin donanımlarıyla büyüyecek olan bir toplum meydana gelecek ve öyle bir toplumda tüketim değil ‘üretim’, denge ve/ya eşitlik arayışı gibi yapay meşguliyetler değil ‘gerçek ve işlevsel zeka göstergesi olan uyum becerisi’ gelişecektir.

Bizim ihtiyacımız olan da budur. 

Bu arada, bir toplumun gelişmişlik düzeyini sadece teknolojik gelişmelere bağlamak ve insanların birbirleriyl olan iletişimlerindeki üslup ve tutum verilerini göz ardı etmek de ciddi bir hata olacaktır.

Toplumsal gelişmişliğin en temel göstergesi o toplumu oluşturan bireylerin kendilerine ve çevrelerindeki tüm canlılara karşı nezaketi, kendi kişisel huzuru ve bütüncül sağlığıyla bütünün huzur ve sağlığına katma değeri, uyum becerileri ve tepki yerine anlayış geliştirip geliştirememeleriyle ilişkilidir.  

Bütün bunlar farkındalıklı kişilerde gözlemlenebilecek özelliklerdir.

Öyleyse, kullandıkları cihazların kendilerinden daha akıllı olmaya başladığı, uyum yerine tepkilerle yaşayan insanların lüks giyim kuşamları, sahip oldukları o ‘kutsal’ diploma ve/ya sertifikaları, oturdukları paha biçilmez rezidansları, takıldıkları kafe ve restoranları, bindikleri arabaların markaları, oturdukları koltukları veya tanıdıkları nüfuzlu dostları onları ve ait oldukları toplumları daha yaşanabilir ve/ya dah gelişmiş yapmıyor.

Üzgünüm, ama gerçek bu dostlar…

Gelişmişlik denen kavram sadece makyaj ve taklit unsurlarıyla anlaşıldıkları ve içsel donanıma özen gösterilmediği sürece eskilerin deyimiyle her bir birey ve onların meydana getirdikleri irili ufaklı gruplar ve toplumların ‘dışı sizi, içi de bizi yakar’ olmaktan öteye gidemeyecekler.

Sevgi ve saygılarımla, Murat Kaplan 


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın