Gölgelerin Sesi Çıkmaz: Bilinçaltı Dinamikler ve Sessiz Davranışlar

2 Haziran 2025 Pazartesi 113 0 yorum

İnsan davranışları çoğu zaman yüzeyde gözlemlenebilen tepkiler, sözler veya eylemlerle sınırlı görülür. Ancak bu görünenlerin ardında sessiz ve görünmeyen başka bir dünya daha vardır: gölgeler 
 
'Gölgelerin sesi çıkmaz' ifademi davranış psikolojisi çerçevesinde incelendiğimizde, insan davranışlarının arka planında işleyen, çeşitli nedenlerle dile getiril(e)meyen ama etkili olan bilinçdışı süreçleri ve bastırılmış yönleri anlatır. Gölgeler, görünürdür fakat ses çıkarmazlar; tıpkı bireyin kendi bilinçaltında sakladığı, sözle ifade edemediği veya farkında bile olmadığı dürtü ve duygular gibi.
 
Bu BLOG yazımızda, insan tanıma ana teması üzerinden davranış psikolojisinin temel kavramlarıyla gölge fenomeni, bilinçaltı dinamikler, toplumsal normlar ve bastırılmış kimlik unsurları ekseninde derinlemesine bir çözümleme sunmayı hedefledim.

 

Bilinçaltı Dinamikler: Sessiz Etkenler

Davranış psikolojisinin öncü isimlerinden B.F. Skinner’ın davranışçılığı, insan davranışını gözlenebilir tepkilerle sınırlamıştır. Fakat daha derin süreçler üzerinde çalışan psikanalitik ekol ve modern nöropsikoloji, bilinçaltının (subconscious) bireyin karar mekanizmalarını ve tepkilerini sessizce şekillendirdiğini göstermiştir (Freud, 1915; Westen, 1999).
 
  • Bilinçaltı, bastırılan anılar, travmalar ve duyguların depolandığı bir alandır.
  • Bu katman, görünürde sessizdir ama bireyin tercihlerini, ilişkilerini ve hatta beden dilini etkiler.
  • Gölgelerin sesinin çıkmaması, bilinçaltının görünmeyen ama etkin bir rehber oluşuna benzer.
 
Örnek:
Bir bireyin sürekli onaylanma ihtiyacı göstermesi, çocukluk döneminde deneyimlediği reddedilme korkusunun bir tezahürü olabilir; bu kök neden görünmezdir, dile getirilmez, ama davranışı yönlendirir.

 

Jung ve Gölge Arketipi

Carl Gustav Jung’un psikolojiye kazandırdığı önemli kavramlardan biri de 'gölge'dir.
Jung’a göre gölge, bireyin kabul etmediği, bastırdığı, toplum önünde sergilemekten kaçındığı kişilik unsurlarını temsil eder (Jung, 1951).
 
  • Gölge kişiliğimizde yer alan 'öfke, kıskançlık, korku gibi yönler' bilinçli zihnimiz tarafından bastırılır.
  • Fakat bastırılan bu unsurlar tamamen yok olmaz, aksine, davranışlarımızı gizlice etkiler. (Ki beden dili okuryazarlığı eğitimlerimizde bu konuya özellikle dikkat çekeriz.)
 
Gölge:
  • Sessizdir.
  • Kendini dolaylı biçimlerde gösterir (örneğin pasif-agresif davranışlar, aşırı mükemmeliyetçilik).
  • Göz ardı edildiğinde bireyin ruhsal dengesini bozar.
 
Jung, gölge ile yüzleşmenin bireyin kişisel bütünlüğü için zorunlu olduğunu savunur.
Gölgeleri görmezden gelmek onları sessiz bir tehdit haline getirir. (Bu temel bilgi şiddet ve suç davranışının kök nedenlerini anlayabilmek açısından kritik öneme sahiptir.)

 

Toplumsal Normlar: Sessiz Baskılar

Davranışlarımız yalnızca kişisel deneyimlerin değil, aynı zamanda toplumsal normların da etkisi altındadır. Bu normlar genellikle yazılı kurallar değildir; görünmezdir ve dolayısıyla ses çıkarmazlar.
 
  • Toplumsal normlar, bireyin nasıl davranması, düşünmesi, giyinmesi gerektiğine dair sessiz beklentiler oluşturur.
  • İnsanlar, toplumdan dışlanmamak için bu kurallara çoğu zaman farkında olmadan boyun eğerler.
 
Örnek:
Bir toplumda duyguların açıkça ifade edilmesi ayıp sayılıyorsa, bireyler duygusal ihtiyaçlarını bastırır. Bu bastırma da sessiz bir gölge haline gelir.

 

Sessizlik: Pasif Davranış ve Direniş

Davranış psikolojisinde sessizlik, genellikle bir pasif davranış biçimi olarak değerlendirilir. Ancak bazı durumlarda sessizlik, aktif bir direnç ya da bilinçli bir strateji olabilir (Milgram, 1963).
 
  • Birey bazen, toplumsal ya da bireysel baskılara sessiz kalarak karşı koyar.
  • Sessizlik, bazen bir protesto, bazen bir koruma mekanizmasıdır.
 
Gölgelerin sesi çıkmaz; bu bazen bir seçimdir: Görünmek ama konuşmamak, var olmak ama müdahil olmamak.

 

Mikro-Davranışlar ve Sessiz Sinyaller

Modern davranış analizi, insanların yüz ifadeleri, mikro-mimikler ve beden dili gibi mikro-davranışlar yoluyla bilinçaltı mesajlar ilettiğini göstermiştir (Ekman & Friesen, 1978).
 
  • Mikro ifadeler, bireyin bastırdığı duyguların dışa vurumu olabilir.

  • Birey, bilinçli olarak söylemediği ama beden diliyle işaret ettiği şeylerle gölgesini ele verir.

 
Örnek:
Bir kişi ‘kızgın değilim’ derken dudak kenarlarında belirgin bir kasılma oluşuyorsa, bu bilinçaltındaki öfkenin mikro bir işaretidir. Gölge ses çıkarmaz, ama yüz kaslarında görünür.
 
Gölgelerin sesi çıkmaz, ama davranışlarımızda yankılanır. Bu anlamda güçlü insan tanıma yöntemleri uzmanları birer gölge avcısıdır demek gayet yerinde olacaktır. 
 
Bu ifade, insanın görünür davranışlarının ardında işleyen, sessiz fakat etkili bilinçaltı dinamiklere dikkat çeker. Bireyin tam anlamıyla anlaşılması, yalnızca açık davranışlarının değil, aynı zamanda gölgelerinin de fark edilmesiyle mümkündür.

 

Kaynakça

  • Ekman, P., & Friesen, W. V. (1978). Facial Action Coding System: A Technique for the Measurement of Facial Movement. Consulting Psychologists Press.
  • Freud, S. (1915). The Unconscious. Standard Edition, 14, 159-215.
  • Jung, C. G. (1951). Aion: Researches into the Phenomenology of the Self. Princeton University Press.
  • Milgram, S. (1963). Behavioral Study of Obedience. Journal of Abnormal and Social Psychology, 67(4), 371–378.
  • Westen, D. (1999). Psychology: Mind, Brain, & Culture. John Wiley & Sons.


Yorumlar

  • Henüz yorum yazılmamış. İlk yazan siz olmak ister misiniz?

Yorumunuzu Paylaşın